olmak

olmak
olmak <-ur>
1. v/i sein; werden; entstehen; werden zu; geschehen; reif werden; fertig werden; angebracht sein; Zeit dauern; vergehen; fam betrunken sein, voll sein;
o senin ne(yi)n oluyor? wie ist er mit dir verwandt?;
o benim yeğenim oluyor er ist mein Neffe; sie ist meine Nichte;
anne oldu sie wurde Mutter;
akşam oluyor es wird Abend;
doktor olmak Arzt werden;
şarap sirke olmuş der Wein wurde zu Essig;
ekin oldu das Getreide wurde reif;
çay oldu der Tee ist fertig;
böyle iş olmaz so etwas geht nicht (oder ist nicht angebracht);
iki yıl oldu es ist zwei Jahre her;
sen adamakıllı olmuşsun fam du bist ganz gehörig voll
2. unp es gibt A: dışarıda telaş oldu draußen gab es einen Tumult;
-in (+ Possessiv) olmak haben; Krankheit bekommen;
-in bilgisi olmak Wissen erwerben;
ev onun oldu das Haus wurde seins, er erwarb das Haus;
öksürük olmak Husten bekommen;
yarın misafirimiz olacak morgen werden wir Gäste haben, morgen bekommen wir Besuch
3. (-den) verlieren, fam loswerden;
işinden oldu er hat seine Arbeit verloren, er ist entlassen worden; kommen, stammen aus
4. (-e) jemandem passen: bu ayakkabı size olur diese Schuhe passen Ihnen
5. olmak üzere davon: ikisi kız olmak üzere üç çocuğu var sie hat drei Kinder, davon zwei Mädchen; ola (ola ki); olabilir; olacak; olamaz; olan; olarak; olası; oldu; oldum; 'olmadı; 'olmadık; 'olmayacak; olmaz; olmuş; olsun; olup; olur

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içeride olmak — 1) zarar etmiş olmak, borçlanmış olmak 2) hapishanede olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş olmak — 1) küçük bir işte de olsa başta olmak, sözü dinlenir bir kimse olmak 2) önde gelmek, lider olmak Hep baş olmaya bakarız ve olduktan sonra nasihat veririz. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeri olmak — 1) uygun olmak 2) sırası, uygun zamanı olmak 3) saygınlığı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • raci olmak — (A. T.) ait olmak, dönük olmak, yönelik olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ayan olmak — belli olmak, bilinir olmak Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dahli olmak — (bir işte) bir işe karışmış olmak, bir işte parmağı olmak Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dut gibi olmak — 1) çok sarhoş olmak 2) utanmak, mahcup olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ehil olmak — ustalaşmak, uzman olmak Dikkat ettim, bu adamda, her işte ehil olmak merakı var. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ense kulak yerinde olmak — tkz. 1) iri yarı olmak 2) kelli felli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • formda olmak — gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”